Hakkari'de gerçekleşen hain saldırıda şehit düşen yiğit askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine de başsağlığı, yaralı olan askerlerimize de Allah'tan acil şifalar diliyoruz. Sayın Adnan Oktar'ın konuyla ilgili görüşlerini izlemek için tıklayın >>>
|
Komünizm, geçtiğimiz 20. yüzyıla damgasını vurmuş bir
ideolojidir. Ama bu damga, sadece baskı,
zulüm, kan ve gözyaşı doludur. Tarihçilerin hesaplamalarına
göre, sadece bu ideoloji nedeniyle 20. yüzyıl
boyunca 120 milyon insan öldürülmüştür.
Bunlar, bir savaş sırasında cephede ölen
askerler değil, komünist devletlerin kendi
halklarının içinden öldürdükleri sivillerdir. 100 milyon
erkek, kadın, yaşlı, küçük çocuk, bebek, sadece
"komünizm" denen bu soğuk, katı, sert ve
vahşi ideoloji nedeniyle yaşamını
yitirmiştir. Dahası, komünist rejimler tarafından
temel hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakılan, göçe
zorlanan, sistemli olarak kıtlıkla yüz yüze
getirilen, hapsedilen, çalışma kamplarında
köle olarak kullanılan on milyonlarca
insan vardır. Milyonlarca insan da komünist
gerilla gruplarının, terör örgütlerinin kurşunlarına
hedef olmuş veya hedef olma korkusu altında yaşamıştır.
|
SAYIN ADNAN OKTAR'IN KOMÜNİZM TEHLİKESİNİ KONU ALAN KİTAPLARI |
|
Komünizm,
geçtiğimiz 20. yüzyıla damgasını vurmuş bir ideolojidir. Ama bu
damga, sadece baskı, zulüm, kan ve gözyaşı doludur. Tarihçilerin
hesaplamalarına göre, sadece bu ideoloji nedeniyle 20. yüzyıl
boyunca 120 milyon insan öldürülmüştür. Bunlar, bir savaş sırasında
cephede ölen askerler değil, komünist devletlerin kendi halklarının
içinden öldürdükleri sivillerdir. 100 milyon erkek, kadın, yaşlı,
küçük çocuk, bebek, sadece "komünizm" denen bu soğuk, katı, sert ve
vahşi ideoloji nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Dahası, komünist
rejimler tarafından temel hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakılan,
göçe zorlanan, sistemli olarak kıtlıkla yüz yüze getirilen,
hapsedilen, çalışma kamplarında köle olarak kullanılan on
milyonlarca insan vardır. Milyonlarca insan da komünist gerilla
gruplarının, terör örgütlerinin kurşunlarına hedef olmuş veya hedef
olma korkusu altında yaşamıştır >>> |
|
|
Bugün
görünürde komünizmin vahşi uygulamaları azalmış durumda.Artık
insanlar kupon karşılığı yemek almıyor, tek tip giyinmeye
zorlanmıyor, Mao'nun "küçük kırmızı kitabı"nı ezberlemedikleri için
işkence görmüyorlar. Ancak komünist rejimin yeni dünya düzenine
uyarlanan versiyonu tüm acımasızlığıyla hayatta...
Söz konusu komünist
vahşetin en çok hedefi olan bölge ise, Uygurlu Müslüman Türklerin
yaşadığı Doğu Türkistan. Doğu Türkistanlı Müslüman Türkler, sadece
dinlerini yaşamak istedikleri için tutuklanıyor, işkenceleri ile
ünlü Çin hapishanelerinde yıllar boyunca tutuluyor, özgürlük ve
demokrasi taleplerini dile getirenler acımasızca idam ediliyor.
Çin zulmünü durdurmanın ve
kesin netice alınmasının tek yolu Türk-İslam Birliği'nin
kurulmasıdır. Birlik olmuş bir Türk-İslam alemi, son derece
caydırıcı ve etkili bir güce sahip olacaktır. >>> |
Komünist bölücü terörün kaynağı Darwinizmdir
|
Darwinizm bölücü terörün gıdasıdır. Bu nedenle Darwinizm fikren ortadan kaldırılmalıdır.
Bunun yolu ise insanlara sorumsuz bir hayvan olmadıklarını, Allah'ın yarattığı,
ahirette yaptıklarından hesap verecek bireyler olduklarını anlatmaktır.
Darwinizm'in yalanlarına göre,
hayat bir mücadele ve savaş yeridir. Hayatta kalabilmek için bu
savaştan galip çıkmak, yani kıyasıya savaşmak gerekir. İnsanlık
tarihinin bir çatışmadan ibaret olduğunu ve gelişmenin savaşmakla
mümkün olduğunu iddia eden komünizm ve faşizm, Darwinizm'in bu
temelsiz iddialarından dayanak bulmuştur.
Masum insanları acımasızca
katleden, sorunların şiddete başvurarak çözülebileceğini sanan,
çatışmanın kaçınılmaz olduğuna inanan bölücü terör de Darwinist
telkinlerle beslenmektedir. Darwinizm, bölücü terörün gıdasıdır. Bu
zehirli gıda artırıldığında, yani Darwinist iddialar desteklenip
gündemde tutulduğunda, bölücü terör güçlenip kuvvet kazanır. Bu gıda
kesildiğinde, yani Darwinizm'in yalanları ifşa edilip bilimsel olarak
geçersizliği gözler önüne serildiğinde, bölücü terör de son bulur.
Evrim teorisi, ortaya atıldıktan
kısa bir süre sonra biyoloji ve paleontoloji gibi bilim dallarının
dışına çıkarılarak, insan ilişkilerinden tarihin yorumlanmasına,
politikadan toplum hayatına kadar birçok alanda, belli çevreler
tarafından, etkili hale getirilmiştir.
Özellikle de Darwinizm'in "doğanın bir mücadele ve çatışma yeri olduğu" yalanı toplumlara uygulandığında,
- Hitler'in üstün ırkı oluşturma saplantısı,
- Marx'ın "İnsanlık tarihi sınıf çatışmalarının tarihidir." yanılgısı,
- Mao'nun milyonlarca insanı, sözde bir tür hayvan gibi görüp akıl almaz vahşetler uygulaması,
- Mussolini'nin "Savaşın tüm insan enerjisini en yüksek noktaya taşıdığı" iddiası,
- Kapitalizmin "güçlülerin zayıfların üzerine basarak daha da güçlenmelerini" öngörmesi,
- Stalin'in zalim çalışma kampları,
- Üçüncü dünya ülkelerinin emperyalist ülkeler tarafından acımasızca sömürülmeleri, insanlık dışı muamelelere maruz kalmaları,
sözde bilimsel bir kılıf kazanmıştır. >>>
|
Deccal komitesi: Darwin, Marx, Stalin, Lenin, Mao, Trotsky
ve diğer kanlı faşist ve komünist liderler
|
Allah’ı inkar adına ortaya çıkmış olan; insanlara,
Allah’a karşı sorumlu olmayan başıboş birer hayvan olduğu telkinini
veren, her şeyin tesadüflerle meydana geldiği iddiasını kitlelere
yayan ve doğal seleksiyon iddiası ile tüm dünyaya zayıfların yok
olması, güçlülerin ise hayatta kalması düşüncesini yayarak 20.
yüzyılın başından itibaren bütün dünyayı zulme, dejenerasyona, kitle
katliamlarına, savaşlara sürükleyen EVRİM TEORİSİNİN, ASIL KORUYUCUSU, ASIL DESTEKLEYİCİSİ MASONLUKTUR.
Evrim teorisini bugünkü hali ile
ortaya atan ve bu aldatmacanın kitlelere yayılmasına önayak olan
Charles Darwin’in dedesi ERASMUS DARWİN, İSKOÇYA’DA, CANONGATE
KİLWİNNİNG NO. 2 LOCASINA BAĞLI ÜNLÜ BİR MASONDUR. CHARLES DARWİN DE
DEDESİ İLE AYNI LOCADANDIR, 27 DERECEDEN MASONDUR. Charles
Darwin’in kardeşleri de aynı şekilde masondur.
Darwin’in görüşlerinin
yayılmasından sonraki 150 yıl boyunca tüm dünyada Allah inancının
zayıflamasının, ateistlerin çoğalmasının, dünyanın büyük bir
karışıklık ve dejenerasyon içine girmesinin, dünya savaşlarının
çıkmasının, toplumların içinde nefret ve öfkenin yayılmasının, kitle
katliamlarının, cinayetlerin çoğalmasının, soykırım, ırkçılık gibi
toplumları felakete götüren görüşlerin yaygınlaşması, bu
aldatmacanın MASONİK BİR DARWİNİST DİKTATÖRLÜK idaresi altında
dünyanın hemen her kurumuna, okullara ve devlet yönetimlerine
yerleşmiş olması nedeniyledir.>>> |
Bölücü komünist ayaklanmaya karşı bilimsel fikri mücadele şarttır
|
Darwinizm, komünizm,
materyalizm, şiddet ve terör birbirlerinden ayrılmaz bir bütündür.
İnsanları isyana, kavgaya, başıbozukluğa, sevgisizliğe, bencilliğe
ve ahlaksızlığa yönelten Darwinizm yok edilmeden insanlar arasında
dostluk ve kardeşliğin tesis edilmesi mümkün değildir.
İnsanı insan yapan değerlerden
uzaklaştırılan, hayatın mücadeleden ibaret olduğu yönündeki
Darwinist telkinlerle yetiştirilen insanlar için artık ailenin, din
ahlakının, namus ve şerefin bir önemi kalmamakta, bu insanlar her
türlü sapkın ideoloji ve akımın peşinden gidebilmektedir.
Ülkemizdeki terör konusunun
temelinde Darwinizm vardır. Bugün askerimize, polisimize ve
milletimize silah çeken azılı komünist militanlar, Darwinizm’in
korkunç boyutlardaki etkisinin en somut delilleridir.
- Zaman zaman gündeme gelen
“dağdakini ovaya indirmek” tarzı önerilere karşı son derece uyanık
olmak gerekmektedir. Yıllarca Darwinist-komünist telkinlerle
eğitilmiş, Türkiye Cumhuriyeti’ni düşman sayan teröristlere, barış
hoşgorü ve af mesajları göndermek, komünist bölücü örgütün ekmeğine
yağ sürmek anlamına gelecektir. Bu tür akılsızca yaklaşımlar boş
yere gündemi işgal etmekte, bölücü örgüte zaman ve zemin
kazandırmaktadır.
- Dağdaki bölücü terör örgütü
mensubu ovaya salıverildiğinde, bir gün önce mayın döşeyen, yol
kesen, ağır silahlarla askerimize saldıran bölücü militan, halkın
arasına sızacak, yeni militanlar ve devlet düşmanları yetişmesi için
var gücüyle çalışacaktır. Böyle bir duruma çanak tutmak, dağdaki
militanı ovaya salıp komünist, materyalist, Darwinist propaganda
yapmasına olanak sağlamak, büyük bir dalalet ve ihanet olacaktır.
- Daha karşıdaki terörist gücün
ideolojisi ve hedefleri konusunda bile teşhis konulamadığını
gösteren bu tür yaklaşımlara anında cevap verilmelidir. Devletimizin
karşısındaki örgüt dış güçlerce yönlendirilmektedir ve amaç
ülkemizin doğu kısmını koparmak, hemen akabinde kalan kısmı da
güçsüz ve zayıf duruma düşürmektir. Çin, Kuzey Kore, Venezuella,
Küba gibi Marksist-Leninist ülkelerin tamamının, İsveç, Norveç,
Danimarka gibi sosyalist kanadın iktidarda olduğu ülkelerin ve
Avrupa'daki tüm Marksist ve sosyalist partilerin, -aynı inancı
paylaştıkları için- açık ya da dolaylı biçimde Güneydoğu'daki
komünist-bölücü teröre destek verdikleri de bilinen bir gerçektir. >>> |
SAYIN ADNAN OKTAR'IN KOMÜNİZM İLE İLMİ MÜCADELENİN
ÖNEMİ KONUSUNDA MAKALELERİ |
SAYIN ADNAN OKTAR'IN KOMÜNİZM TEHLİKESİNİ KONU ALAN İNTERNET SİTELERİ |
KONUYLA İLGİLİ BASINDA YER ALAN BAZI İLANLAR
|
BU SİTE SN. ADNAN OKTAR'IN ESERLERİNDEN FAYDALANILARAK HAZIRLANMIŞTIR
|